Sahabede “İnsibağ” ve “İn’ikâs”
Modül (öneri) No | 38 |
Öğrenme Alanı (Temel konu) | Hz. Muhammed (asm) |
Modül (Alt konu) | Sahabede “İnsibağ” ve “İn’ikâs” |
Amaçlar | Sahabilerin faziletini kavrar.
Sahabilere neden yetişilemeyeceğini açıklar. |
Süre | 40 dk |
Seviye | Orta Seviye |
Yöntem ve Teknik-Etkinlik | Beyin Fırtınası – Nesi Var Oyunu |
Materyal ve Teknoloji | |
İşleniş/Öğrenme-öğretme süreci
|
Ders grubu tarafından metin okunur.
Beyin fırtınası tekniği uygulanır. Uygulanması: Rehber (öğretmen) tarafından önce problem sunulur: “Sahabiler neden kıymetli ve faziletlidir?” Öğrencilerden, kendilerine tanınan kısa süre içinde (bu süre esnek olmalı) görüşlerini belirtmeleri istenir ve bu görüşler ayırt edilmeksizin tahtaya yazılır. Süre bitince tahtaya yazılan fikirleri öğretmen, sınıfla beraber analiz edip değerlendirmeye alır (benzer fikirler birleştirilerek numaralandırılır, sıraya konulur ve gruplandırılır). Öğrencilerden tahtada daire içindeki “sahabi” kelimesi ile ilgili akıllarına gelen kavramları söylemeleri istenir. Öğretmen, öğrencilerin söyledikleri ayırt edilmeden dairenin etrafına yazar. Tüm öğrencilerin katılımı teşvik edilir. Söylenen kavramlar bittikten sonra, ortak noktalarına göre kategoriler altında gruplandırılır. Örneğin; “sahabenin fazileti”, “sahabe faziletlerinin nedenleri” Öğrencilerden tahtaya yazılan kelimelerden yararlanarak bir “sahabi” tanımı yapmaları ve “sahabe faziletleri”ni yazmaları istenir. Öğrencilere tanımları okutulur. Hep birlikte ortak “sahabi” tanımı oluşturulur ve “sahabe fazileti” kaydedilir/yazılır. Uygulamada dikkat edilecekler, *Fikirler söylendiği sırada eleştirilmemeli, alay edilmemeli, değerlendirme ve yönlendirme yapılmamalıdır. * Ancak görüşlerin toplanması tamamlandıktan sonra değerlendirme yapılmalıdır. * Değerlendirmeyi beraber yapmalı. * Serbest, rahat ve demokratik bir ortam olmalıdır * Her türlü ilginç ve farklı fikirlerin ifade edilmesine izin verilmelidir (üretilen görüş niceliği önemlidir). * Öğretmen kendi fikirlerini de söyleyerek katılımcıları (öğrencileri) yüreklendirmeli.
Daha sonra Nesi Var Oyunu etkinliği uygulanır. NESİ VAR OYUNU Uygulama: *Metinde bulunan temel düşünceleri esas alarak onun buldurulması amaçlanır. *Öğrencilere sahabiler ve faziletleri hakkında ipuçları hazırlamaları istenir. *İlk örnek öğretmen tarafından söylenir. Bir öğrenci seçilir. Öğrenci “nesi var?” diye öğretmene sorar. Öğrenci her sorduğunda öğretmen bir özelliğini söyler. Örnek Diyalog Öğrenci: Nesi var? Öğretmen: Bir dakikada ona mazhar bir zat, senelerle seyr ü sülûka mukabil, hakikatin envarına mazhar olur. Öğrenci: Nesi var? Öğretmen: İksir gibi etki eder. Öğrenci: Sohbet-i Nebevi Öğretmen: Doğru. Tebrikler. *Öğrenci en az ipucuyla cevabı bilmeye çalışır. |
Ölçme ve Değerlendirme | İşleniş basamağında uygulanan tekniklerin ürünleri ölçme ve değerlendirme basamağında kullanılır. |
İlişkili metinler | BİRİNCİ HİKMET
Sohbet-i Nebeviye öyle bir iksirdir ki, bir dakikada ona mazhar bir zat, senelerle seyr ü sülûka mukabil hakikatin envârına mazhar olur. Çünkü sohbette insibağ ve in’ikâs vardır. Malûmdur ki, in’ikâs ve tebaiyetle, o nur-u a’zam-ı nübüvvetle beraber en azîm bir mertebeye çıkabilir. Nasıl ki, bir sultanın hizmetkârı ve onun tebaiyeti ile, öyle bir mevkie çıkar ki, bir şah çıkamaz. İşte şu sırdandır ki, en büyük velîler Sahabe derecesine çıkamıyorlar. Hatta Celâleddin-i Süyutî gibi uyanık iken, çok defa sohbet-i Nebeviyeye mazhar olan velîler, Resul-i Ekrem (asm) ile yakazaten görüşseler ve şu âlemde sohbetine müşerref olsalar, yine Sahabeye yetişemiyorlar. Çünkü Sahabelerin sohbeti, nübüvvet-i Ahmediye (asm) nuruyla, yani nebî olarak onunla sohbet ediyorlar. Evliyalar ise, vefat-ı Nebevîden sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı görmeleri, velâyet-i Ahmediye (asm) nuruyla sohbettir. Demek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın onların nazarlarına temessül ve tezahür etmesi, velâyet-i Ahmediye (asm) cihetindedir, nübüvvet itibarıyla değil. Madem öyledir; nübüvvet derecesi velâyet derecesinden ne kadar yüksek ise, o iki sohbet de o derece tefavüt etmek lâzım gelir. Sohbet-i Nebeviye ne derece bir iksir-i nuranî olduğu bununla anlaşılır ki: Bir bedevî adam, kızını sağ olarak defnedecek bir kasavet-i vahşiyânede bulunduğu hâlde gelip, bir saat sohbet-i Nebeviyeye müşerref olur; daha karıncaya ayağını basamaz derecede bir şefkat-i rahîmâneyi kesb ederdi. Hem cahil, vahşî bir adam, bir gün sohbet-i Nebeviyeye mazhar olur; sonra Çin ve Hind gibi memleketlere giderdi, mütemeddin kavimlere muallim-i hakaik ve rehber-i kemâlât olurdu. (Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 553) |
(46)