ANASAYFA ÖĞRETİM PROGRAMLARI PEYGAMBERLERE İMAN Peygamberlerin Gönderiliş Gayesi

Peygamberlerin Gönderiliş Gayesi

5
0
Modül (öneri) No 22
Öğrenme Alanı (Temel konu) Peygamberlere İman
Modül (Alt konu) Peygamberlerin Gönderiliş Gayesi
Amaçlar Peygamberlerin gönderiliş gayesini kavrar.
Süre 40 dk.
Seviye Orta Seviye
Yöntem ve Teknik-Etkinlik Balık Kılçığı – Akrostiş
Materyal ve Teknoloji Balık kılçığı ve akrostiş tekniğinde kullanılacak çalışma yaprağı veya yazı tahtası
İşleniş/Öğrenme-öğretme süreci Etkinlikler-1

●      Balık kılçığı tekniğine uygun olacak şekilde öğrenciler 3-4 kişilik gruplara ayrılır.

●      Balık kılçığı resmi olan çalışma kâğıdı öğrencilere dağıtılır ya da öğrencilerin kendilerinin çizmeleri istenir.

●      Gruplar ana gövdeye “Peygamberlerin gönderilmesinin gayeleri/sebepleri nelerdir?” sorusunu yazarlar.

●      İlgili metin incelenerek peygamberlerin gönderilişi ilgili temel gayeler ile ilgili cümleler çıkarılır.

●      Cümlelerde ilgili metindeki kelime ve kavramların kullanılmasına dikkat edilir.

●      Çıkarılan cümleler gövdeye yeterince kılçık çizilip üzerine bu yazılır.

●      Tekrar ilgili metinler incelenerek her bir ana gayeler için alt gaye olacak cümleler çıkarılır.

●      Ana kılçık üzerine çıkarılan alt gaye kadar kılçık çizilip cümleler buralara yazılır.

●      Gruplar balık kılçıklarını açıklayarak paylaşırlar.

 

Etkinlikler-2

●      Peygamberlerin gönderilme gayeleri ile ilgili cümleler esas alınarak gruplardan “PEYGAMBER” başlıklı bir akrostiş yazmaları istenir.

●      Aşağıdaki gibi kelimenin harfleri alt alta gelecek şekilde yazılır.

P…..

E….

Y….

G….

A….

M…

B….

E….

R….

●      Yazılan akrostişler yazarak ya da panoya asarak paylaşılır..

Ölçme ve Değerlendirme ●      Her grubun oluşturduğu akrostişteki harflerle ilgili yazılan dizeyi grupların sırayla okuması istenir.

●      Balık Kılçığı ile ilgili grupların yaptığı çalışmalar gruplar arası değiştirilerek kendilerinde olmayan cümleleri bulmaları istenir.

●      Sınıfla paylaşılır.

İlişkili metinler Karıncayı emîrsiz, arıyı ya’subsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz.

(Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 552)

***

Hem mümkün olur mu ki, bu kâinatı bütün esmasının kemâlâtını ifade eden masnuatla tezyin ederek seyir için garib ve ince sanatlarla süslenilmiş bir saraya benzetsin de, rehber bir muallim tayin etmesin?

Hem hiç mümkün olur mu ki, bu kâinatın sahibi, şu kâinatın tahavvülâtındaki maksat ve gaye ne olacağını müş’ir tılsım-ı muğlâkını, hem mevcudatın “Nereden? Nereye? Necisin?” üç suâl-i müşkülün muammasını bir elçi vasıtasıyla açtırmasın?

(Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 81)

***

Nev-i beşerin en nuranî ve en mükemmeli olan umum peygamberler (aleyhimüsselâm) bi’l-icma, beraber “Lâ ilahe illâ Hû” deyip zikrediyorlar ve parlak ve musaddak olan hadsiz mu’cizatlarının kuvvetiyle, tevhidi iddia ediyorlar ve beşeri hayvaniyet mertebesinden melekiyet derecesine çıkarmak için, onları iman-ı billâha davet ile ders veriyorlar.

(Şualar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2022, s. 141)

***

Şimdi iki levha, iki daire görünüyor:

Biri, gayet muhteşem, muntazam bir daire-i rububiyet ve gayet musanna, murassa bir levha-i sanat.

Diğeri, gayet münevver, müzehher bir daire-i ubudiyet ve gayet vâsi, câmi’ bir levha-i tefekkür ve istihsan ve teşekkür ve iman vardır ki, ikinci daire bütün kuvvetiyle birinci dairenin namına hareket eder.

İşte o Sâniin bütün makàsıd-ı sanatperverânesine hizmet eden o daire reisinin ne derece o Sâni ile münasebettar ve onun nazarında ne kadar mahbub ve makbul olduğu bilbedahe anlaşılır.

Acaba hiç akıl kabul eder mi ki, şu güzel masnuatın bu derece sanatperver, hatta ağzın her çeşit tadını nazara alan in’amperver Sanatkârı, Arş ve ferşi çınlattıracak bir velvele-i istihsan ve takdir içinde berr ve bahri cezbeye getirecek bir zemzeme-i şükran ve tekbir ile perestişkârâne Ona müteveccih olan en güzel masnuuna karşı lâkayt kalsın ve onunla konuşmasın ve alâkadarâne onu resul yapıp güzel vaziyetinin başkalara da sirayet etmesini istemesin?

Kellâ! Konuşmamak ve onu resul yapmamak mümkün değil.

(Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2023, s. 261)

(5)

YORUM YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir