ANASAYFA ÖĞRETİM PROGRAMLARI BİSMİLLAH Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelî’nin İsmini Almak

Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelî’nin İsmini Almak

107
0
Modül (Öneri) No 1
Öğrenme Alanı (Temel konu) Bismillah
Modül (Alt konu) Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelî’nin İsmini Almak
Amaçlar Besmelenin bizi Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelî olan Allah’a bağladığını kavrar.
Süre 40 dk.
Seviye Alt seviye
Yöntem ve Teknik-Etkinlik Rol Oynama, Balık Kılçığı, Soru – Cevap
Materyal ve Teknoloji Drama için uygun kıyafetler (asker, silah, kostüm)
İşleniş/Öğrenme-öğretme süreci 1.Rol oynama (Drama):

1.      Talebelerden çölde seyahat edecek iki talebe seçilir.

2.      Talebeler arasından ismi alınacak bir reis tespit edilir.

3.      En az üç tane yol kesici (eşkıya) kişi tespit edilir.

4.      Çadır ve çadır ahalisi tespit edilir.

5.      Bu talebelere uygun kostümler temin edilebilir.

6.      Talebelerden seyahatte çıkacak olanlardan birisi reisin adını alır, diğeri almaz.

7.      Reisin adını alan her yerde selametle gezip kolaylıklar görür. Eşkıyalar ona ilişemez.

8.      Reisin ismini almayan zorluklarla karşılaşıyor, hapse atılıyor. Eşkıyalar karşısında korkup titriyor.

2. Balık kılçığı:

1. Talebeler birkaç gruba ayrılır.

2. Hazırlanan balık kılçığı ya talebelere yaptırılır, ya da hazır verilir.

3. Balık kılçığının üst kısmına reisin ismini almanın olumlu sonuçlarını yazmaları sağlanır.

4.Balık kılçığının alt kısmına reisin ismini almamanın olumsuz sonuçlarının yazılması sağlanır.

Ölçme ve Değerlendirme 1.     Soru- cevap ile rol oynama etkinliği kısaca anlattırılır.

2.     “Reisin ismini alan kişinin başına gelenler nelerdir?” sorusu cevaplatılır.

3.     “Reisin ismini almayan kişinin başına neler geldi?” sorusu cevaplatılır.

4.     Balık kılçığı etkinliğindeki kişilerin hangisi olmak isterdiniz? Niçin?

5.     Sizce reisin adını alan ve almayan kişiler niçin bu tercihleri yaptılar?

İlişkili metinler

Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin; tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcâtını tedarik edebilsin. Yoksa, tek başıyla, hadsiz düşman ve ihtiyâcâtına karşı perişan olacaktır.İşte böyle bir seyahat için iki adam sahrâya çıkıp gidiyorlar. Onlardan birisi mütevazı idi, diğeri mağrur. Mütevazıı bir reisin ismini aldı, mağrur almadı. Alanı her yerde selâmetle gezdi. Bir kàtıü’t-tarîka rast gelse, der: “Ben filân reisin ismiyle gezerim.” Şakî defolur, ilişemez. Bir çadıra girse, o nam ile hürmet görür. Öteki mağrur, bütün seyahatinde öyle belâlar çeker ki tarif edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil, hem rezil oldu.İşte ey mağrur nefsim! Sen o seyyahsın. Şu dünya ise bir çöldür. Aczin ve fakrın hadsizdir. Düşmanın, hâcâtın nihayetsizdir. Madem öyledir, şu sahrânın Mâlik-i Ebedî’si ve Hâkim-i Ezelî’sinin ismini al; tâ bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisatın karşısında titremeden kurtulasın.(Sözler, s. 18)* Yalnız olarak bedevîlerin meskeni olan Biro Çölüne doğru hareket eder. Yolda bedevî eşkıyalarına tesadüf eder. Bedevîlerin silâhları mızrak ve Molla Said’in silâhı mavzer olduğundan, eşkıyalara doğru kurşun atmaya başlar; eşkıyalar çekilirler. Yoluna devam ederken ikinci çeteye tesadüf eder. Bu defa eşkıyalar çok olduğundan, etrafını çevirirler. Kendisini öldürecekleri sırada içlerinden birisi tanıyarak, “Ben bunu Miran aşiretinin içinde gördüm. Bu meşhur bir adamdır” deyince, derhal bedevîler çekilerek kusurlarının af buyrulmasını dilerler. Ve korkulu olan yerlerde kendilerine muhafızlık yapmak istemişlerse de, Molla Said reddedip yalnız olarak yoluna devam eder. Birkaç gün sonra Mardin’e gelir.

Mardin uleması muârazaya kalkışırlarsa da, muvaffak olamazlar. Evlâtları yaşında olan genç Said’de harika bir şekildeki ilmî kudreti görünce, kendilerine üstad kabul ederler.

(Tarihçe-i Hayat, s. 54)

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

(107)

etiketler:

YORUM YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir