Lahika Mektuplarının Önemi
Modül (öneri) No | 17 |
Öğrenme Alanı (Temel konu) | Lahikalar |
Modül (Alt konu) | Lahika Mektuplarının Önemi |
Amaçlar | Lahika mektuplarının Risale-i Nur hizmetindeki yerini kavrar. |
Süre | 40 dk. |
Seviye | Alt Seviye |
Yöntem ve Teknik-Etkinlik | Soru-cevap, beyin fırtınası, anlatım, mektup yazma, |
Materyal ve Teknoloji | Bilgisayar, projeksiyon, tesbihat kitabı, cevşen, seccade, cami. |
İşleniş/Öğrenme-öğretme süreci | I.SORU-CEVAP
1.Talebelere ”Siz sevdiğiniz birine hiç mektup yazdınız mı? Veya size sevdiğiniz birisinden mektup geldi mi?” soruları sorulur. 2.”Mektup deyince aklınıza ne geliyor?” sorusu üzerine beyin fırtınası yapılır. 3 “Niçin mektup yazma ihtiyacı duyarız?” sorusu ile bir ihtiyaç, bilgi ve isteğimizi karşılamamız gerektiği manası alınmaya çalışılır. 4. “Risale-i Nur’ları okurken mektuplar dikkatinizi çekti mi?” sorusu ile Lahikalara dikkat çekilir. 5. Lahika Mektupları’ndan örnekler gösterilerek metinler okunur. 6. Mektubun “lahika ve ek” olarak eş anlamda kullanıldığına dikkat çekilir ve Risale-i Nur’dan Barla, Kastamonu ve Emirdağ Lahikası kitapları gösterilir. Bu Lahika kitaplarının incelenmesi sağlanır. 7. Lahika mektuplarının Risale-i Nur Külliyatı’ndan Mektubat isimli eresin Yirmi Yedinci Mektubu olduğu söylenir. Yirmi Yedinci Mektup ve Fihrist Risalesi’nden Yirmi Yedinci Mektuplar bölümleri okutulur. Böylece Lahika mektuplarının ehemmiyeti talebelere gösterilmiş olur. 8. Lahika mektuplarının Risale-i Nur Külliyatı’ndaki yeri ve konumunun Bediüzzaman ve talebeleri arasında haberleşme, meşveret, şahs-ı manevi, meslek ve meşrep, hizmet esasları noktasında sorularına cevap teşkil ettiği üzerinde durulur. II. MEKTUP YAZMA 1.Talebelere kimlere mektup yazmak istedikleri sorulur ve mektup yazacakları kişiyi tespit etmeleri istenir. 2. Mektup yazarken nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durulur. 3. Talebelere bulundukları yeri dikkate alarak ne yaptıkları, buraya niçin geldikleri ve Risale-i Nur’dan okudukları ile ilgili bir mektup yazmaları istenir. 4. Yazılan mektuplar okutulur ve üzerinde durulur.
|
Ölçme ve Değerlendirme | 1. Aşağıdaki kelimelerin eş anlamları ile eşleştiriniz.
-lahika………….gerçek -tanzim…………dergi -hususi…………talebe -müşevveş……….özet -katip————karışık -müellif———–düzen -fihriste…………mektup -şakirt…………..yazar -mecmua…………yazıcı -hakikat……….özel 2. Aşağıda verilen Risale-i Nur Külliyatı eserlerinden mektupları temsil eden kitapları olanları işaretleyiniz. Sözler Barla Lahikası Asa-yı Musa Mektubat Lemalar Kastamonu Lahikası İman ve Küfür Muvazeneleri İşarat’l İ’caz Mesnevi-i Nuriye Şualar Emirdağ Lahikası Muhakemat Sikke-i Tasdik-i Gaybi Tarihçe-i Hayat |
İlişkili metinler | Bu küçük mektupları hususî bir surette, hususî bazı kardeşlerime yazmıştım. Büyük mektuplar meydana çıktıktan sonra, küçükler de umumun nazarına gösterilmesi lâzım geldi. Halbuki tanzimsiz, müşevveş bir surette idiler. Onlar ne hal ile yazılmış ise, öyle kalması lâzım geliyordu. Sonradan tashih ve tanzim etmeye me’zun değiliz! (11.Mektup Fihristi)
Yirmi Yedinci Mektup Bu Mektup, Risale-i Nur Müellifinin talebelerine yazdığı ayn-ı hakikat ve çok letâfetli, güzel mektupları ile, Risale-i Nur talebelerinin Üstadlarına ve bazan birbirlerine yazdıkları ve Risale-i Nur’un mütalâasından aldıkları parlak feyizlerini ifade eden çok zengin bir mektup olup, bu mecmuanın üç dört misli kadar büyüdüğü için, bu mecmuaya ilhak edilmemiştir. Müstakillen, Barla, Kastamonu, Emirdağ Lâhikaları olarak neşredilmiştir.(Mektubat, 27.Mektup, s.402) Fihrist Risalesi Yirmi Yedinci Mektub Risale-i Nurun şakirtleri ve bu fakir Said’in fedakâr, halis, sıddık kardeşleri ve hizmet-i Kur’âniyede gayretli ve ciddi arkadaşları ve ders-i Kur’ân’da onun ders arkadaşları ve ellerinde kalemleri birer elmas kılıç hükmünde mübarek ve mücâhid bir cemaatin, Risale-i Nur eczalarının derslerinden aldıkları şevk ve sürur ile Risale-i Nur eczaları hakkında yazdıkları fıkralardır ki; herbir fıkra hangi risale münasebetiyle yazılmış ise o risalenin güzelce hüsn-ü tesirini ve ehemmiyetini ve faydasını gösterdiği gibi; umum fıkralar muazzam ve mufassal nûranî bir fihriste-i kübrâdır ki, o fıkralar Risale-i Nur eczalarının parlak bir fihristesi hükmüne geçmiştir. Ve o fıkra sahipleri güzel istidatlarında ayrı ayrı ve beliğ ifadelerinde renk renk ve latif zevklerinde çeşit çeşit olduklarından musiki tellerinin muhtelif nağamatından gelen tatlı sadalar gibi gayet şirin bir vaziyette bu mektuba tatlı bir âhenk vermişler. Arkadaşlardan çokları var ki, sairlerinin fıkralarını kendi hissiyatına ve fikrine ve fehmine muvafık buldukları için, kendi dilleriyle söylenmiş gibi telakki ederek, “Biz eğer söylese idik, böyle söyleyecektik, bu fıkralar bizimdir” deyip ayrı fıkra yazmamışlar. Hattâ bu cihette herbirisi diyebilir: “Yirmi Yedinci Mektup’un fıkraları, çoğu benimdir. Çünkü benim düşündüklerimi diyorlar. Eğer ben diyebilse idim, öyle diyecektim.” Herbir fıkranın ayrı ayrı birer meziyeti olmakla beraber, bu Mektup’a girdikçe hususiyetten çıkıp, sair arkadaşları dahi hissedar eder. Fıkralar, samimi, halis yazıldıkları için tesirini kaybetmiyor. Muvakkat mektup olmayarak ve daimi yaşayacak hakikatları tazammun ettiklerinden, okumaları her vakit lezzetli ve menfaatli oluyor. Fıkraların çok cihetlerle meziyetleri ve faydaları vardır. Yalnız, bir cihet var ki, beni düşündürüyor. O fıkralarda kısmen haddimden çok ziyade bana hisse veriyorlar. Ben itiraf ediyorum ki, ona lâyık değilim. Sükut ile kabul gösterdiğimin sebebi, kardeşlerimin kendi üstadları hakkındaki hüsn-ü zanları şevklerine bir vesile olduğundan, neşelerini kaçırmamak ve üstadlarına verdikleri şeref dahi hakikat noktasında esrar-ı Kur’âniyeye âit olduğunu düşünmektir. Elhasıl: Şu Yirmi Yedinci Mektubu okuyan çok tatlı hakikatleri şirin bir tarzda mütalaa eder. Usançsız istifade eder.(Fihrist Risalesi, 27.Mektubun Fihristi) |
(31)