İstibdat ve Meşrutiyetin Mahiyeti
Modül (öneri) No | 27 | ||||||||||||||||||||
Öğrenme Alanı (Temel konu) | İstibdat ve Meşrutiyet | ||||||||||||||||||||
Modül (Alt konu) | İstibdat ve Meşrutiyetin Mahiyeti | ||||||||||||||||||||
Amaçlar | İstibdat ve meşrutiyet kavramlarını açıklar.
İstibdat ve meşrutiyetin toplum hayatındaki sonuçlarını tartışır. |
||||||||||||||||||||
Süre | 40 dk. | ||||||||||||||||||||
Seviye | Orta Seviye | ||||||||||||||||||||
Yöntem ve Teknik-Etkinlik | Argümantasyon – Sen de Bir Cümle Ekle Etkinliği | ||||||||||||||||||||
Materyal ve Teknoloji | |||||||||||||||||||||
İşleniş/Öğrenme-öğretme süreci | İlgili metinler okutulur, daha sonra,
Öğrenciler 2 gruba ayrılır. (Kullanımı için yeterli sayı olmalıdır.) Öncelikle ilk grup istibdat ve meşrutiyetin neticeleri hakkında argüman ve iddialarını ortaya atarlar. Daha sonra argüman ve iddialarını olgu, örnek veya gözlemlerde desteklenen deliller ve ispatlar kullanarak savunur ve açıklarlar. Gerekçelerinin kabul edilebilirliğini destekleyen varsayımlarla iddialarını sağlamlaştırırlar. Diğer gruptaki öğrenciler bu görüşleri dikkatlice dinlerler.
Sen de Bir Cümle Ekle Etkinliği Tahta 2 bölüme ayrılır. Öğrenciler iki gruba ayrılır. İki gruptan da birer öğrenci tahtaya gelir. Belirlenen öğrenciler tahtada kendilerine ayrılan bölüme “İstibdat” kavramına dair birer cümle yazar. Gruplardaki diğer öğrencilerden birer kişi tahtaya gelir ve cümlenin devamına aynı şekilde başka bir cümle yazar. Sonra ayaktaki iki öğrenci oturur ve sıradaki öğrenciler tahtaya kalkarak aynı usulle oyuna devam ederler. Öğrenciler bu etkinlikte “İstibdat”a dair yöresel bazı uygulamaları veyahut kendi yaşantılarıyla ilgili hatıralarını da tahtaya yazabilirler. “İstibdat” kavramı bittikten sonra “Meşrutiyet” kavramı ile devam edilir. Her kavram için 5 dakika süre verilir. Sürenin sonunda cümleler incelenir ve gruplar tebrik edilir.
|
||||||||||||||||||||
Ölçme ve Değerlendirme | Kelime ilişkilendirme testi ile ölçme ve değerlendirme yapılır.
(Kelime ilişkilendirme testi:
Oluşturulan tabloda kelimelerin karşısında ilk akla gelen çağrışımların yapılması beklenir. Dersin başında ön test olarak kullanılan bu test, konu bittiğinde de kullanılarak karşılaştırma yapılabilir. Böylece öğrencideki bilgi değişimi ve kavram gelişimi izlenmiş olur.) |
||||||||||||||||||||
İlişkili metinler | Suâl: “İstibdat nedir; Meşrutiyet nedir?”
Cevap: İstibdat tahakkümdür, muamele-i keyfiyedir, kuvvete istinad ile cebirdir, rey-i vâhiddir, sû-i istimalâta gayet müsait bir zemindir, zulmün temelidir, insaniyetin mâhîsidir. Sefalet derelerinin esfel-i sâfilînine insanı tekerlendiren ve âlem-i İslâmiyeti zillet ve sefalete düşürttüren ve ağraz ve husumeti uyandıran ve İslâmiyeti zehirlendiren, hatta her şeye sirayetle zehrini atan, o derece ihtilâfâtı beyne’l-İslâm îkà edip, Mu’tezile, Cebriye, Mürcie gibi dalâlet fırkalarını tevlid eden, istibdattır. Evet, taklidin pederi ve istibdad-ı siyasînin veledi olan istibdad-ı ilmîdir ki, Cebriye, Râfıziye, Mu’tezile gibi İslâmiyeti müşevveş eden fırkaları tevlid etmiştir. Suâl: “İstibdat bu derece bir semm-i kàtil olduğunu bilmezdik. Lehülhamd, parçalandı. Onu esasıyla tedavi edecek olan tiryak-ı Meşrutiyeti bize tarif et.” Cevap: Bazı memurların ef’ali, adem-i ülfetten dolayı size yanlış ders gösterdiği ve şiddetten neş’et eden müşevveşiyetle hâl-i hazırdan fehmettiğiniz Meşrutiyeti tefsir etmeyeceğim. Belki hükûmetin hedef-i maksadı olan Meşrutiyet-i meşruayı beyan edeceğim. İşte, Meşrutiyet [1]وَشَاوِرْهُمْ فِى الْاَمْرِ[2] وَاَمْرُهُمْ شُورٰى بَيْنَهُمْ ayet-i kerîmelerinin tecellîsidir ve meşveret-i şer’iyedir. O vücud-u nurânînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisanı muhabbettir, aklı kanundur, şahıs değildir. Evet, Meşrutiyet hâkimiyet-i millettir; siz dahi hâkim oldunuz. Umum akvamın sebeb-i saadetidir; siz de saadete gideceksiniz. Bütün eşvak ve hissiyat-ı âliyeyi uyandırır. Uyku bes! Siz de uyanınız. İnsanı hayvanlıktan kurtarır; siz de tam insan olunuz. İslâmiyetin bahtını, Asya’nın tâliini açacaktır. Size müjde. Bizim devleti ömr-ü ebedîye mazhar eder. Milletin bekasıyla ibkà edecek; siz daha me’yus olmayınız. Bir ince tel gibi her tarafa hevâ ve hevesin tehyici ile çevrilmeye müstaid olan rey-i vâhid-i istibdadı lâyetezelzel bir demir direk gibi, lâyetefellel bir elmas kılıç gibi olan efkâr-ı âmmeye tebdil eder; siz de sefine-i Nuh gibi emniyet ediniz. Herkesi bir padişah hükmüne getiriyor; siz de hürriyetperverlikle padişah olmaya gayret ediniz. Esas-ı insaniyet olan cüz’-ü ihtiyarı temin eder, âzâd eder; siz de câmid olmaya razı olmayınız. Üç yüz milyondan ziyade ehl-i İslâm’ı bir aşiret gibi birbirine rabteder; siz de o rabıtayı muhafaza ediniz. Zira meşveret perdeyi attı; milliyet göründü, harekete geldi. Milliyet içinde İslâmiyet ışıklandı, ihtizaza geldi. Zira milliyetimizin ruhu İslâmiyettir; hakikî ve nisbî ve izafîden mürekkeptir. Başka millete benzemiyoruz. (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2020, s. 159-161) *** Cumhuriyet ve demokrat manasındaki Meşrutiyet ve Kanun-u Esasî denilen adalet ve meşveret ve kanunda cem’-i kuvvet… (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2020, s. 47) |
[1] Onların aralarındaki işleri istişare iledir. (Şûrâ Suresi: 38.)
[2] Ve işlerde onlarla istişare et. (Âl-i İmran Suresi: 159.)
(22)