Duanın Ehemmiyeti ve Faydası
Modül (öneri) No | 19 |
Öğrenme Alanı (Temel konu) | Dua |
Modül (Alt konu) | Duanın Ehemmiyeti ve Faydası |
Amaçlar | Duanın mahiyetini açıklar.
Usûl ve âdâbı çerçevesinde dua eder. |
Süre | 40 dk |
Seviye | Orta Seviye |
Yöntem ve Teknik-Etkinlik | Anı Yazma – Dua Yazma |
Materyal ve Teknoloji | Dua kitabı, dualar, kâğıt-kalem, sureler, |
İşleniş/Öğrenme-öğretme süreci | *Her öğrenci kendi yaşantısıyla ilgili dua konusuna yönelik bir anısını yazar.
*Yazacağı anı için anahtar kelimeler verilir. “Dua, acziyet, kulluk, fakriyet, yalvarış” *Öğrenciler kendi başından geçen veya şahit oldukları bir anıyı yazarlar. *Anılar öğretici ve diğer öğrencilerle paylaşılır. *Duanın ehemmiyeti, sırrı, en güzel neticesi anı paylaşımı esnasında uygulayıcı tarafından vurgulanır.
İlişkili metin incelenir.
Bu aşamadan sonra Dua Yazma tekniği kullanılır *Anılar yazıldıktan sonra, mesele iyice oturmuş olacak. *Her öğrenciden örnek bir dua yazmaları istenir. *Dua “duanın zamanının gelmesi” ve “kulluk” temeli üzerinde olmalı. |
Ölçme ve Değerlendirme | 1.”Dua edilirken hangi usule uyulmalıdır?” sorusu cevaplandırılır.
2. “Mü’minin mü’mine en iyi duası nasıl olmalıdır?” sorusu üzerine öğrenciler konuşturulur. |
İlişkili metinler | Birinci Nükte
Dua bir sırr-ı azîm-i ubudiyettir. Belki ubudiyetin ruhu hükmündedir. ……… Dördüncü Nükte Duanın en güzel, en lâtîf, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli her şeye yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerîm Zat var, ona bakar, ünsiyet verir. Hem onun hadsiz ihtiyâcâtını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını def edebilir bir Zâtın huzurunda kendini tasavvur ederek bir ferah, bir inşirah duyup, dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp ….. der. Beşinci Nükte Dua ubudiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Çünkü dua eden adam duasıyla gösteri-yor ki: “Bütün kâinata hükmeden birisi var ki, en küçük işlerime ıttılaı var ve bilir. En uzak maksutlarımı yapabilir. Benim her halimi görür, sesimi işitir. Öyleyse, bütün mevcudatın bütün seslerini işitiyor ki, benim sesimi de işitiyor. Bütün o şeyleri O yapıyor ki, en küçük işlerimi de Ondan bekliyorum, Ondan istiyorum.” (Mektubat/Yirmi Dördüncü Mektubun Birinci Zeyli-350.sayfa) Birinci Sualiniz: Mü’minin mü’mine en iyi duası nasıl olmalıdır? Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde dua makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir. Ezcümle, dua edileceği vakit, istiğfar ile mânevî temizlenmeli; sonra, makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü, iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur. Hem yani gıyaben ona dua etmek, Hem hadîste ve Kur’ân’da gelen me’sur dualarla dua etmek; meselâ, gibi câmi dualarla dua etmek Hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalble dua etmek, Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra, Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde, Hem Cumada, hususan saat-i icabede, Hem şuhur-u selâsede, hususan leyâli-i meşhurede, Hem Ramazan’da, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek, kabule kârin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyen me’muldür. (Mektubat,22.Mektup, Birinci Sualiniz) |
(15)